Seyyid Nizamoğlu

 Seyyid Nizamoğlu (d. 1601)

• Since his father, Şeyh Kasım, established a tekke in Istanbul as the deputy of Zülfikar Mâzenderânî, Seyyid Nizamoğlu must have received his initial religious and Sufi education from his father.

• He was sent to İbrâhim Ümmî Sinan, the founder of the Sinâniyye branch of the Halvetiyye order. After completing his spiritual journey (seyrüsülûk), his sheikh adorned him with the Nizâmî crown to commemorate his father, Seyyid Nizam.

• He then began his guidance activities at the Emîrler Tekkesi, which was built for him within the Silivrikapı area.

Seyyid Nizamoğlu

• Divine love, love for the Ahl al-Bayt (the Prophet's household), and allegiance to the twelve Imams hold an important place in Seyyid Nizamoğlu's works.

• The verse that begins with "Bu aşk bir bahr­i ummandır buna hadd ü kenâr olmaz /Delîlim sırr­ı Kur'an'dır bunu bilende âr olmaz" (This love is an ocean without bounds or shores / My madness is the secret of the Quran, which cannot be understood by those who don't know) has been set to music as a nihavend ilahi and widely recited in Sufi circles.

• Despite engaging in guidance activities in the predominantly Sunni Ottoman society, he explicitly stated his affiliation with the Ja'fari school in verses like "Kim ister Mustafâ'dan bula izzet / İmâm­ı Ca'fer'e kılsın itâat" (Whoever seeks honor from Mustafa should obey Imam Ja'far) or "Yetmiş iki milletin hiçbiri nâcî olmadı / Mezheb­i hak ister isen Ca'ferî ol dâimâ" (None of the seventy-two nations reached salvation / If you seek the true sect, be always a Ja'fari).

Seyyid Nizamoğlu

• One notable feature in his poetry is addressing social wounds such as injustice, favoritism, bribery, and corruption within the religious establishment, which is not commonly found in other Sufi poets.

• His works. Seyyid Nizamoğlu's poetic works have been published as a collection (İstanbul 1288, 1326). The collected works, newly published with modern Turkish script, were edited by Mehmet Yaman (İstanbul 1976).

Seyyid Nizamoğlu

• "My Lord, grant me your love, let me be your admirer / Let me be your nightingale in your garden, let me mourn for you" • "Ignite me, deceive me with the wine of love / Intoxicate me and make me whirl, let me be your ecstatic" • "Make me your lover, for tomorrow belongs to you / Burn me in the fire of love, let me be your moth" • "Let the bird of my heart fly towards you / Keep me perpetually intoxicated with the wine of love / Pass me through this crown and robe / Let me be your ecstatic" • "Seyyid Nizamoğlu, O teacher / Do not separate me from your greatness / Whether it is day or night / Let me be your guest"

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Tapduk Emre

  Tapduk Emre (d. 1210-1215, d. ?) • A Turkish dervish from the Horasan region, the spiritual master of Yunus Emre. • Hacı Bektaş Veli entrusted the task of raising Yunus Emre to Taptuk Emre. • Starting from Taptuk Emre, the existence of a "Taptuklu" community is encountered in Anatolia. Tapduk Emre • Yunus, the dervish who carried firewood to the Taptuk Emre dergah in Nallıhan for forty years, is considered one of the greatest poets raised by the Taptuklular. • The word "Tapduk" is a name that also existed in pre-Islamic Turkish communities. • Tapduk is a legendary hero mentioned in Turkish and Altay mythology. He is believed to have descended from the sky to cleanse malevolent beings. He is also referred to as Tapdık or Taptık.
Devamı

Arif Sağ

 Arif Sağ Arif Sağ, 1945’te Erzurum’un Aşkale ilçesinin Dallı köyünde dünyaya gelmiştir. Annesi Yıldız Sağ’dır. Türk halk müziği sanatçılarından biridir. Arif Sağ’ın müziğe olan ilgisi henüz 4-5 yaş gibi küçük yaşlarda başlamıştı. Babasının sahibi olduğu değirmende duyduğu tonlamalar Arif Sağ’ın müziğe olan sevgisinin başlangıcı olmuştur. Usta sanatçı verdiği bir röportajda taşın, suyun, değirmenin seslerinin birleşmesiyle ortaya harika bir musikinin ortaya çıktığını ve bu musikinin hayallerle iç içe geçmesi ile şaheserlerin yaratılabileceğini belirtmiştir. Arif Sağ, henüz 5 yaşındayken kaval, 6 yaşında gramofon ve 7 yaşında ise bağlama ile tanışmıştır. Hatta bağlama ile tanıştığı dükkan, Aşık Daimi, Ali Ekber Çiçek, Aşık Beyhani gibi büyük halk sanatçılarının yetiştiği Kumaş Dede’nin dükkanıydı. Arif Sağ, 14 yaşına kadar Kumaş Dede’nin elinde bağlama dersi almıştır. 14 yaşından sonra Arif Sağ, daha iyi bağlama öğrenmek ve kendini geliştirmek amacıyla İstanbul’a gitm...
Devamı

Yavuz Top

 Yavuz Top Yavuz Top (d. 1950, Tercan, Erzincan), Türk halk müziği sanatçısıdır. Küçük yaşlarda halk türkülerine ve bağlamaya ilgi duydu. Yaklaşık 7 yaşında bağlama çalmaya başladı. İlk bağlama derslerini Aşık Daimi'den aldı. 1967 yılında TRT'nin açtığı sınavla İstanbul Radyosu'nda bağlama sanatçısı olarak göreve başladı. 1970'li yıllarda kurduğu halk müziği orkestrasıyla Türkiye'de ilk kez çoksesli halk müziği denemelerine başlayan Yavuz Top, bugünün çoksesli halk müziğine temel nitelikteki önemli önçalışmaları gerçekleştirdi. Mahmut Gazimihal'in çizgi ve anlatımından yola çıkarak ilk bas bağlamayı, sonraki yıllarda ise batıdaki kontrbas karşılığı olan yaylı kopuzu (ıklığ) yeniden gündeme getirerek halk müziğindeki önemli boşlukların doldurulmasına katkıda bulundu. 1976 yılından sonra konservatuvarda bağlama öğretmenliği yaptı. 4 yıl sonra bu görevinden, 1985 yılında da radyodan ayrıldı. Daha sonra kendi müzik okulunu kurup birçok genç sanatçının yetiş...
Devamı